BİZLER HER ZAMAN SİZİN YANINIZDAYIZ: HERŞEY SENİNLE ÇOK GÜZEL AK PARTİ

4 Eylül 2011 Pazar

Biz sadece Türkiye’nin mesajlarını ilettik

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a, Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül'ün yazılı bir mesajını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlü mesajını ilettiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a, Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül'ün yazılı bir mesajını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlü mesajını ilettiğini belirterek, "Şunu açık ve net bir şekilde söyleyeyim, biz sadece ve sadece Türkiye'nin mesajlarını ilettik" dedi.
Davutoğlu, Suriye'nin başkenti Şam'dan dönüşünde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Bakan Davutoğlu, Suriye ziyaretini, Türkiye'nin en üst düzeyde taleplerini, düşüncelerini ve kanaatlerini paylaşmak üzere gerçekleştirdiklerini belirtti.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a, Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül'ün yazılı bir mesajını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlü mesajını ilettiğini belirten Davutoğlu, üç buçuk saati baş başa olmak üzere altı buçuk saat süreyle görüşmeler yaptıklarını kaydetti.
Davutoğlu, "Bu görüşmede, Türkiye tarafı olarak her zaman olduğu gibi Suriyeli kardeşlerimizle muhataplarımızla bütün hususları açık bir dille ve kararlı bir biçimde paylaştık. Sayın Esad da gerek baş başa gerek heyetlerarası görüşmelerde kendi kanaatlerini aktardı, paylaştık" diye konuştu.
Bakan Davutoğlu, görüşmede Suriye ordusunun operasyonlarını durdurması gibi sözlerin alınıp alınmadığı ve ABD'nin taleplerinin iletilip iletilmediği yönündeki soru üzerine, görüşmenin detaylarına girmeyi doğru bulmadığını ancak ordu ile halkın karşı karşıya gelmemesi, Hama'da olduğu gibi, benzer gerilimlerin yaşanmaması konusunda atılabilecek adımların en açık, şeffaf ve net biçimde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'la paylaşıldığını söyledi. Önümüzdeki günlerde atılacak adımların önemli olduğuna işaret eden Davutoğlu, bu konuda uluslararası toplumun kaygıları bulunduğunu vurguladı.
Davutoğlu, "Uluslararası toplumla yakın temas içindeyiz. Siz sormuş olduğunuz için Amerika Birleşik Devletleri'ni kastederek söylüyorum, birkaç gün içinde birçok Avrupalı ve Arap Dışişleri Bakanı ile de bu konuyu ele aldım. Yalnız şunu açık ve net bir şekilde söyleyeyim, biz sadece ve sadece Türkiye'nin mesajlarını ilettik" dedi.
Bütün ülkelerle temaslarında istifade ettiği hususların olduğunu ve bu temasların süreceğini dile getiren Davutoğlu, bu ziyaretin duyulmasından itibaren ziyarete çok yoğun bir ilgi olduğunu kaydetti.
Herkesin ziyaret öncesinde kanaatlerini aktarmak istediğini belirten Davutoğlu, görüştüğü muhataplarının sonrasıyla ilgili olarak da temas içinde olmak isteyeceklerini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ama bu, şu anlama gelmez. 'Temas ettiğimiz ülkelerin mesajlarını götürüyoruz' anlamına gelmez. Altı buçuk saat bir konu konuşulmuşsa her şey dostane, iki taraf arasında konuşulmuş demektir. İlkesel şekilde bir kez daha vurgulamak isterim. Ben sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak Türkiye'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, hükümetimizin kanaatlerini taşırım ve sadece bu çerçevede konuşurum. Bunun bir kez daha bilinmesinde fayda mülahaza ediyorum."
Suriye'nin Türkiye için herhangi bir ülke değil, Türkiye ile kader ve tarih ortaklığı olan "dost ve kardeş bir ülke" olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Suriye halkı ebediyen Türk halkının dostu ve kardeşi olacaktır. Dolayısıyla Suriye'nin kaderiyle ilgilenmek Türkiye için bir dostluk ve kardeşlik görevidir" dedi.
Suriye'deki gelişmeleri en başından itibaren yakından takip ettiklerini anlatan Davutoğlu, Mısır'da olaylar belli bir aşamaya geldiğinde Suriye ile ilgili kanaatlerini açık bir şekilde Suriyeli muhataplarıyla paylaştıklarını vurguladı.

Nisan ayında yaptığı Suriye ziyaretinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'la 3 saati aşkın başbaşa görüştüklerini dile getiren Davutoğlu, "Suriye'de herhangi bir iç çatışmaya sebebiyet vermeksizin gerçekleşebilecek reformların Suriye'yi ne kadar güçlü kılacağını paylaşmıştık" dedi.

Davutoğlu ramazan ayından bir gün önce Hama'da başlayan olayların kendilerini derinden etkilediğini belirterek, Hama'da yaşanan olayların yönteminin de zamanlamasının da kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Öncelikli hedeflerinin bir an önce akan kanın durması olduğunu kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin tek hedefinin Suriye'de hangi mezhep ve etnik kökenden olursa olsun bütün Suriyelilerin barış içinde yaşamaları olduğunu söyledi.

"Suriye'nin her kökenden gelen halkı birlikte geleceği tayin edeceklerdir" diyen Davutoğlu, önemli olanın Suriye'de olayların halkın taleplerine paralel şekilde seyretmesi olduğunu kaydetti.
Görüşmede, Suriye'de akan kanın durması ve ileriki dönemde de halkın talepleri doğrultusunda bir siyasi reform sürecinin yaşanması için yapılması gerekenleri paylaştıklarını ve çok somut konuları konuştuklarını ifade eden Davutoğlu, "Detaylarla tek tek konular üzerinde durduk. Çok dostane açık görüşlü bir toplantı gerçekleştirdik. Ümit ederiz ki önümüzdeki günlerde bu akan kanın durmasını sağlayacak adımlar atılır" dedi.
Suriye ile temaslarını sürdüreceklerini kaydeden Davutoğlu, her kesimden Suriyelilerle görüşeceklerini, Esad'la son derece somut konuları ele aldıklarını amncak detaylarına girmek istemediğini belirtti.

Önümüzdeki günlerin hem Türkiye açısından hem de Suriye halkı açısından da beklentilerin karşılanması açısından kritik olacağını vurgulayan Davutoğlu, "Biz Suriye'deki gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki günler ve haftalarda umut ederiz ki hepimizin beklediği Suriye'yi güçlendirecek olan Suriye'yi geleceğe bölgenin en önemli aktörü olarak taşıyacak bir şekilde Suriye'de iç barış ve huzur sağlanır ve Suriye halkının iradesini yansıtacak siyasi reform adımları atılır" diye konuştu.



Kılıçdaroğlu'nun Suriye ile ilişkiler konusunda, "Hükümeti dış güçlerin taşeronluğunu yapmakla" suçladığı hatırlatılarak bu konudaki görüşünün sorulması üzerine Davutoğlu, açıklamaların kendisine iletildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Üzülerek söylemek istiyorum. Bu açıklamalar Türkiye Cumhuriyeti ana muhalefet partisi liderine yakışmamıştır. Niçin? Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiçbir döneminde, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin dışişleri bakanı herhangi bir başka devletin taşeronu olmamıştır ve olmayacaktır. Bu, eleştirinin ötesine giden, bizim devlet geleneğimize hakaret eden, son derece yakışık almayan bir açıklama biçimidir, bunu ifade etmek isterim.

Hükümetimizi eleştirebilirler, politikamızı eleştirebilirler ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin geleneklerini ve onurunu bir ana muhalefet partisinin bu şekilde rencide etmemesini bekleriz."

AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir biçimde herhangi bir başka devlet adına ya da başka bir fikrin takipçisi ve sözcüsü olmadıklarını vurgulayan Davutoğlu, bunun birçok örneği olduğunu söyledi.

Davutoğlu, geçen yıl İran'la nükleer görüşmeler sonrasında BM Güvenlik Konseyi'nde kullandıkları oy dolayısıyla, "Batıdan kopuyoruz, müttefiklerimizle beraber hareket etme güdüsünü kaybettik" diye şikayet edenlerin bugün böyle bir iddiada bulunmalarının söz konusu olamayacağını ifade etti.

Bakan Davutoğlu, "AK Parti hükümetleri olarak herhangi bir taşeronluk rolü üstlenmedik, üstlenmeyeceğiz. O bakımdan gerçekten anlamakta güçlük çektiğim, Ana Muhalefet Partisi Lideri olarak da kurumsal anlamda Anayasal bir karşılığı olan Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri, anlam veremediğim bir yaklaşım biçimidir. Biz hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarlarının ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sözcüsü olmak dışında bir vasıf tanımadık, tanımayacağız. Ayrıca, 'İsrail'in taşeronluğu' şeklinde ifadeler taşıyacak hususları da gündeme getirmek istemem doğrusu" diye konuştu.

"SİVİL HALKA YÖNELİK EYLEMLER"

Suriye resmi haber ajansının bir haberine göre, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın görüşmede, "terörist gurupları takip etmeye devam edeceğiz" yönünde bir ifade kullandığı hatırlatıldı. Esad'ın sivil halkı "terörist" olarak tanımlayıp tanımlamadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Esad'ın altı buçuk saat içinde söylediği her şeyi yansıtacak veya yorum yapacak durumda olmadığını söyledi.

İlkesel olarak her zaman vurguladıkları, "terörle mücadelede etkinlik, terörle sivil halkın ayrılabilmesine bağlıdır" hususunu bu görüşmede de vurguladıklarını ifade eden Davutoğlu, sivil halka dönük eylemlerin belli çağdaş standartlarda olmasının önem taşıdığını kaydetti.

Esad'ın konuşma sırasında, 'birtakım militanlar' ifadesini kullandığını belirten Davutoğlu, bunun Suriye'nin açıktan da bilinen görüşleri olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Ama dediğiniz tarz bir ifade doğrudan kullanılmamıştır. Bunları da içerecek şekilde her şey, teröre karşı mücadele, sivil halka karşı kullanılmaması gereken yanlış yöntemler, bütün bunlar çok açık bir şekilde son derece şeffaf şekilde tartışılmıştır, konuşulmuştur" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, bu akşam bir toplantıya katılacağını, ardından Başbakan Erdoğan ile görüşeceğini söyledi.

"GÜNLER ÖNEMLİ ARTIK"

"Kaygılarınız, endişeleriniz bir nebze olsun dinebildi mi? 'Umutlu döndüm' diyebiliyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, bunun önümüzdeki günlerde atılacak adımlara bağlı olduğunu ancak konuları son derece somut bir şekilde ele aldıklarını belirtti.

Yürütülen istişareler ve açıklanan görüşlerin soyut görüşler olmadığına, spesifik ve somut olduğuna işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Net olarak Türkiye'nin görüşleri, talepleri, beklentileri ve kanaatleri kararlı bir şekilde Suriyeli dostlarımıza, tabii Sayın Esad'a tarafımca anlatılmıştır. O da kendi kanaatlerini paylaştı ve somut olarak bazı önemli atılması gereken adımları da ele aldık. Önümüzdeki günlerde neler olacağını hep beraber göreceğiz. Bir beklenti oluşturmak istemiyorum, şu veya bu yönde bir beklenti oluşturulmasını doğru görmüyorum. Ama önümüzdeki günlerde, aylarda değil günlerde -ki kritik bir süreçten geçiyoruz- günler önemli artık, haftalar önemli, atılacak adımlarla bundan sonra bu sürecin alacağı şekil netlik kazanacaktır.
Bizim hep vurguladığımız gibi, bu sürecin alacağı şeklin sadece ve sadece Suriye halkının iradesini yansıtacak şekilde tecelli etmesi bizim için temel kriterdir. Başka da Türkiye'nin hiçbir niyeti, hiçbir başka gündemi yoktur. Sadece ve sadece kardeş ve dost Suriye halkının iradesinin bütün bu sürece yansımasıdır, bu, beklentimiz, talebimiz. Bunu önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görme imkanına kavuşacağız."
Bir gazetecinin bazı ajansların, görüşmede Esad'ın, "Uzlaşma için geldiyseniz reddediyorum, eğer savaş için geldiyseniz tüm bölge savaşa hazır olsun" dediği yönünde haberler yayımladığını ifade etmesi üzerine Davutoğlu, bu tarz bir ifadenin görüşmelerde geçmediğini söyledi.

Bu kadar uzun süren görüşmelerle ilgili spekülatif pek çok haberin ortaya atılabileceğine dikkati çeken Davutoğlu, "Sadece bizim açıklamalarımıza lütfen atıfta bulunun" dedi.

0 Responses to “Biz sadece Türkiye’nin mesajlarını ilettik”

Yorum Gönder

DİYARBAKIR SİZİ ÇOK SEVİYOR . | HER ZAMAN HER DAİM SİZİNLEYİZ